Konut – Eylül Ekim 2003

KEylül-Ekim-2003-BKENTLERİ TEMİZE ÇEKMEK (2)

Vergi affı, S.S.K affı, imar affı, ceza affı; aflara alışkın bir toplumuz, çıkmayınca hemen beklenti içine giriyoruz oysa birilerini affediyorsanız, başkalarını cezalandırıyorsunuz demektir. Üstelik de yasalara saygılı olanı cezalandırıyorsunuz, yasalara karşı geleni ise ödüllendiriyorsunuz, bunun adına adalet demek mümkün değildir. Böylesi bir tavır anarşi getirir. Sayısını bilmediğim kadar vergi affı, sayısını bilmediğim kadar imar affı olan , yeryüzünde bizden başka bir Devlet var mıdır, doğrusu merak ediyorum.

Ülkemizde bir şeylerin düzelmesini istiyor ve bekliyorsak, öncelikle bu tür aflardan da vazgeçmemiz gerekir. Vergi adaletini sağlamanın, kaçırılan vergiyi önlemenin birinci koşulu budur. Bu durum diğer aflar için de böyledir. Kentleri temize çekmek istiyorsak, bir daha da kirlenmemesini istiyorsak öncelikle imar aflarından vazgeçmeliyiz.

İkinci yapılması gereken; siyasetçiye ya da bürokrata göre değişmeyecek bir Devlet politikası belirlemek. Kaçak yapılaşma, gecekondu, çarpık kentleşme; bu ülkenin sağlık, eğitim, savunma kadar önemli bir sorunudur. Bu gerçeği kavramamız gerekir. Zira kentleşme gözardı edilecek bir sorun değildir.Anarşi, irtica, ahlak erozyonunun başlama noktası burasıdır. Siz kentleri plansız, kendi gelişmesine terk ederseniz, o kentleri yaratan bizleri, o kentler yutmaya, yok etmeye başlar. Tıpkı başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerimizde olduğu gibi. Devlet politikasını derken; Devletin siyasetçileriyle, bürokratlarının elele vererek hazırlayacağı bir politikadan söz etmiyorum. Başta sivil toplum örgütleri olmak üzere üniversitelerle birlikte hazırlanacak üzerinde oydaşmanın sağlandığı bir politika belirlenmelidir. Belirlenen bu politikada, konutu ; kimlerin, nasıl, hangi teknolojiyle, hangi finansmanla yapacağı, arsa rejiminin ne olacağı açıkça belirlenmelidir.

Üçüncü yapılması gereken, yerel yönetimler yasasında, kent yenilemeye yönelik önlemlerin daha çabuklukla alınmasını sağlayacak düzenlemeler getirilmelidir. Dördüncü olarak yapılması gereken, mevcut toplu konut idaresi bünyesinde, ya da ayrı bir kent yenileme fonu oluşturularak, buradaki kaynak başkaca hiçbir alanda kullanılmamak üzere, doğru yerden başlayarak; konutların, kentlerin yenilenmesi sağlanmalıdır. Bunun için büyük kaynaklara gerek yoktur, Devlet, yerel yönetim ve kooperatifler iyi bir iş bölümü ile bu sorunu kolaylıkla çözebilirler.

Ülkemizde bunun çok örneği yoktur, ancak Ankara’daki Dikmen Vadisi projesi iyi bir örnektir.